30 Kasım 2011 Çarşamba
Mersin tatlarından bir örnek ; Mamül
Oda nedir diyorsunuz, adı bir garip daha önce duymadınız (büyük ihtimalle) ama kendisi benim favori tatlarımdan bir tanesi. Mersin'de mamül deniyor bu dışı irmik içi hurma ezmesi, çeviz veya şam fıstığı dolgulu tatlıya. Hatay tarafında daha farklı bir şekilde yapılmasına rağmen aşağı yukarı lezzeti benzeşen köme adı verilen güzellikle akraba olduğunu düşünmüşümdür hep. Geçenlerde Mersin'de keşfedilen (ki uzun zamandır ordalarmış nasıl gözden kaçmış anlamadık) Şam Hummus'dan iki kutu hazine kıvamında baş tacı edilen mamüller geldi. Adı böyle söyledikçe gülüyor insan. Eğer yolunuz Mersin'e düşerde bu değişik lezzetle tanışmak isterseniz korkmadan, çekinmeden mamül yapan ve satan bir tatlıcıda "mamül istiyorum" diye bilirsiniz onlar bu isme çok alışkın merak etmeyin kimse sizi garipsemez.
Ama ben size Pirireis Mah. Silifke cad. 470/D de bulunan Şam Hummus'u özellikle tavsiye ederim.
Pırasalı Patates Çorbası
Zannedilmesin ki çalışmıyorum yan gelip yatıyorum. Yok öyle birşey,harıl harıl mutfaktayım yanlız daha önce de belirttiğim gibi maalesef yayıncılığım o kadar hızlı değil. Bu arada havalarda iyice soğudu,canım çorbadan başka pek birşey istemiyor. Her zaman olduğu gibi aynı çorbaları yapmaktanda içmektende sıkılınca en iyi dostum buzdolabı ile baş başa kaldığım bir günün öğleden sonrası bana sunulan malzemelerle elimizden geleni ardımıza koymadık ev ahalisinden de puanları topladık.
Malzemeler:
1 adet pırasa
1 adet orta boy patates
1 büyük havuç
1 çorba kaşığı un
1/4 çay bardağı zeytin yağ
3 çorba kaşığı tavuk suyu
3 bardak su
1/2 çay kaşığı tuz
Yapılışı:
Pırasayı yıkadıktan sonra yuvarlaklar halinde ince ince kestim, patates ve havucu rendeledim.Zeytinyağ ile tencerede altını kısık olmak şartı ile 2 dakika kadar un ilavesi ile kavurdum üstüne azar azar tavuk suyunu ekledim bir iki dakika tavuk suyunda malzemelerin özdeşleşmesini bekledim sonra suyunuda ekledikten sonra tuz ile tatlandırdım.
21 Kasım 2011 Pazartesi
Çikolata elma
Kitchen spy olarak bugün çok keyifli bir o kadarda lezzetli bir çalışmaya çıraklık etmenin zevkini yaşadım. Oldukça yoğun bir çalışma ve bir haftalık hazırlık aşamasının ardından çikolata ustası sevgili arkadaşım Çiğdem Keleş'in yamağı olarak üstüm başım çikolataya batana ve yorgunluktan bayılana kadar eğlenceli bir katılımcı grubuna yardımcı oldum.
Altı saat süren derste hiçbir çikolata dersine gösterilmeyen tavlama tekniği(ki ustaların kullandığı bir tekniktir) dahil olmak üzere türüf, dolgulu çikolata,akıtma, meyvalı çikolata ve diğer tüm lezzetli teknikler katılımcılara birebir gösterilme suretiyle hayata geçirildi.
Gün sonunda ellerinde özel yapım kutularında kendi çikolatalarını evlerine götürme keyfini de yaşadılar. Bense bu kadar yamaklığa ve yorgunluğa eve elimde çikolatalı elmamla döndüm.
Eh ne yapalım buda bir şeydir. 4 Aralık'ta yeni dostlar tanımak ve yamaklığa devam etmek için atölyede yerimi alacağım. Ellerim hala çikolata kokuyor.
18 Kasım 2011 Cuma
Ev Yapımı Granola
Tatlıyı seviyorum ama vicdan azabı çekiyorum, kilo almak istemiyorum vesaire vesaire. Her tatlı severin ama kısmından sonra listesi aşağı yukarı aynı gidiyordur. Tabiiki ben de onlardan biriyim şekersiz ama sağlıklı birşeyler ararken buldum granola’yı. Daha önce yapmamıştım e hadi bir deneyelim dedim. Internette farklı farklı tarifleri vardı ben bir tanesi ile bayağı bir oynadım çıkardım ekledim derken bu tarife ulaştım. Hiç fena olmadı laf aramızda.
Malzemeler:
4 su bardağı kavrulmuş yulaf
1 su bardağı un
½ su bardağı bal
½ su bardağı pekmez
1 çorba kaşığı ceviz
1 çorba kaşığı damla çikolata
1 çorba kaşığı zeytinyağ
1 çay kaşığı toz tarçın
Yapılışı:
Yulafları yağsız tavada kavurdum ılıdıktan sonra tüm malzemeyi karıştırdım. Yukarlak kek kalıbımı yağlı kağıtla kapladıktan sonra tüm malzemeyi döktüm 180 derece fırında 15 veya 20 dakika pişirdim. Soğuduktan sonra kestim . İşte bu kadar. Hızlıi kolay sağlıklı en önemlisi tatlı.
Ballı Kavurma, Yeşilli Pilav
Bu kadar tembellik olur. Bayram öncesinden beri yapıyoruz, pişiriyoruz , resimliyoruz boş durmuyoruz ama elimi atıpda bir resimleri düzelteyim, yazılarını yazayım efendime söyliyeyim yok yayınlayayım yok bende. O yüzden bayramdan bu yana pişirdiklerimi bir hız ekleyeceğim. Bu sebeple yazılar kısa olacak gibi.
Klasik bayram yemeği kavurmayı biz de yaptık yanlız bir değişiklikle, çok eski bir tarif üzerinde hafif oynama ile. Büyüük büyük babaannemiz (şu banka reklamlarında ki turist rehberi çocuk gibi hissettim kendimi) kurban bayramında kavurmayı ballı yaparmış. Neden bal diye soran varsa aranızda bilahare cevabını vereceğim.
Malzemeler:
1kg kuzu kavurmalık kuşbaşı et
2 çorba kaşığı zeytinyağ
1 ½ çorba kaşığı bal
½ çay kaşığı tuz
1 çay kaşığı taze çekilmiş kara biber
Yapılışı:
Metal olmayan bşr kapta eti, iki çorba kaşığı zeytinyağ ile harmanladıktan sonra iyice ısınan tavada altını kısmadan eti mühürlemek için 5 dakika kadar karıştırdım bu yöntemle etiniçindeki suyu hapsoluyor ve kurumayan bir kavurma yme şansınız oluyor. Daha sonra tuz ve kara biberi ekledim ve bir kaç dakika daha yanmaması için karıştıra karıştıra pişirdim. Etin artık suyunu salmayacağından emin olunca altını kıstım ve alt üst etme işlemine devam ettim. En son olarak ocaktan almadan 5 dakika kadar öncesinde ocağın altını açtım harlı ateşde alt üst ederken balını ilave ettim ve karıştırdım (neredeyse durmadan) . Bu aşamada balın içinde bulunan öz suyunun ve asitin uçmasını sağladıktan sonra birkaç kez tadını kontrol ettim ve en son olarak altını kapattım.
Bu arada yanına tabiiki pirinç pilavı gider dedim ama canım öyle bilindik pilav yapmak istemeyince bende yeşilli pilav yaptım.
Malzemeler:
2 su bardağı pirinç
½ su bardağı arpa şehriye
½ çorba kaşığı tereyağ
1 çorba kaşığı zeytinyağ
1 tatlı kaşığı nane
1 tatlı kaşığı kuş üzümü
1 çay kaşığı tuz
2 ½ su bardağı su
Yapılışı:
Pirinçleri yıkayıp bir kenara aldım (pirinçleri fazla suda bırakmayın pilavınız lapa olmasın) , yarim su bardağı arpa şehriyeyi ve bir tatlı kaşığı kuş üzümünü bir çorba kaşığı zeytinyağ ile kavurdum ardından pirinçleri ekledim bu sırada bir tatlı kaşığı naneyide ekledikten sonra pilavın sıcak suyunuda döktükten sonra tereyağı ve tuzu da pirinçlerle buluşturup pilavın pişmesini bekledim. 10 dakika kadar demlenmesinden sonra sofrada baş köşede ballı kavurmalar ile iyi bayramlar dilediler.
4 Kasım 2011 Cuma
Süzme Yoğurtlu Tavuk
Tavada tüm endamları ile yatan ızgara tavuk pirzolalar ve ben. Eeee ne olacak şimdi diye birbirimize bakıyoruz. Ne yapıcam ben sizinle derken mutfağı arşınlıyorum, aklıma birşey gelsin derken ,sandviç fikri zihminde yanıp sönmeye başladı. Baktım ekmek bildiğimiz ekmek, nasıl olur, olur mu olmaz mı derken “olur olur” diyor bir ses içimden bende sıvıyorum kolları.
Malzemeler:
4 tavuk pirzola
6 dilim ekmek
1 diş sarımsak
2 çorba kaşığı süzme yoğurt
2 tatlı kaşığı tahin
Yapılışı:
Tavuk pirzolaları teflon tavada yağsız ızgara yaptım. Altı dilim ekmeğin her iki tarafına zeytinyağ sürdüm ve tost makinasında iyice kızarttım. Bir diş sarımsağı ortadan ikiye bölüp kızartmış ekmeklerin üzerine bildiğiniz sürttüm. Evet aynen öyle sarımsağı ekmeğe sürdüm. Yoğun sarımsaklı ekmek yapmak istemediğim için sadece aromasını kullanmak istedim. Ardından iki çorba kaşığı süzme yoğurdu iki tatlı kaşığı tahin ile karıştırdım. Kızarmış sarımsaklı ekmeğin alt kısmına biraz yoğurt sosdan sürdüm üstüne ızgara tavuk pirzolaların kemiklerini alarak didikledim sonra üstüne tekrar yoğurt sos ve tavuk parçaları koydum iki kat bu işlemi yapıp biraz daha yoğurt sos sürdüm ve ikinci dilim ekmeği üzerine kapattım.
Piliç Sosisli Pizza
Bugün canım hamur ile oynamak istedi, içimden ekmek ya da pide yapmak yerine öğle yemeği için bir pizza yapmaya karar verdim. Evde yeterli malzeme olmasını umudu ile mutfağa girdim ve büyük bir çömertlikle kollarını açan sevgili dolabımızı neredeyse öpesim geldi.
Malzemeler:
Pizza hamuru :
2 su bardağı un
1 ½ çay kaşığı şeker
1 çay kaşığı tuz
1 paket yaş maya
1 çorba kaşığı zeytinyağ
1 su bardağından biraz fazla ılık su
Pizza taban sosu :
2 orta boy domates
1 tatlı kaşığı doğranmış taze kekik
1 çay kaşığı şeker
Pizza üst malzemesi :
5 piliç sosis
4 adet köy biberi
½ kırmızı soğan
6 yaprak ıspanak
1 ½ su bardağı rendelenmiş mozerella
Yapılışı:
İki su bardağı unu bir kaba eledim şeker ve tuzu elenmiş un ile iyice harmanladım, ayrı bir kapta maya,zeytinyağ ve ılık su karışımını maya iyice eriyene kadar karıştırdım. Ardından un karışımını sıvılar ile karıştırarak 10 dakika kadar yoğurdum. Hamurumun üstüne bir bez örterek bir saat beklemeye bıraktım. Bu arada pizza taban sosunu hazırlamaya koyuldum. İki orta boy domatesi rendeleyip şekerini de ilave ettikten sonra pişirmeye başladıktan bir iki dakika sonra taze kekle beraber suyu uçana kadar pişirdim ve soğuması için bir kenarda aldım. Bu noktada hafif koyu kıvamlı bir domates sosu elde etmiş olmanız gerekiyor. Mayalanan hamurumu bir saat sonra tekrar yoğurdum ve ikinci bir saat daha dinlenmesi için tekrar kenara aldım. Beş piliç sosisi, biber ve kırımızı soğanı küp küp doğrayarak bir kaba aldım. Ispanak yapraklarınıda elimle minik parçalar halinde getirdim. Mozerellaları da rendeledikten sonra hamurumu açtım içine yağlı kağıt kestiğim fırın tepsisindeki hamurun üstüne önce sosunu sonra tüm malzemeyi yaydım ve ıspanak yapraklarını gelişi güze lüstüne serpiştirdim . 200 derece ısttığım fırında orta seviyede 20 dakika pişirdikten sonra , 5 dakika altının pişmesi için en alt seviyeye aldım en son mozerellaları ekledim sonra üst kısma alıp 2 ila 3 dakika da peynirler in erimesini bekledim ve fırından çıkarttım. Daha soğuyamadan tükenen pizzayı yerken kimsenin sesi çıkmayınca sonucun başarılı olduğu izlenimi ile bir tarifi daha başarı ile tamamlamanın keyfini sürdüm.
Damla Sakızlı Ayva
Bir kutu içinde bir hazine geldi geçen gün. Doğal gübre ve hiç bir tarım ilacı kullanılmadan yetiştirilmiş altı tane mis gibi kokan ayva. Tahmin edeceğiniz gibi hemen el koydum kimse yemesin yakarım diye tehditler savurunca sevgili ayvalar ile baş başa kaldık. Nasıl güzel koktuklarını size anlatamam. Kabuklarında koruyucu ne mum ne de bir ilaç zerresi bulamazsınız öyle güzeller. Bu doğal meyveleri işlem görmüş başka bir malzeme ile bir araya getirirsem ellerim kırılır dedim ve şeker yerine pekmez kullandığım bu damla sakızlı ayva tarifini uyduru verdim.
Malzemeler:
6 ayva
2 su bardağı pekmez veya 1 ½ su bardağı şeker
1 su bardağı su
1 paket damla sakızı
Yapılışı:
Benim kullandığım ayvalar doğal oldukları için (hava atıyormuşum gibi gelmeye başladı kulağıma) kabuklarını soymadım sadece yara izlerini aldım, hepsini pişirme tenceresine kabukları ile rendeledim dövülmüş bir paket damla sakızı ve beş çekirdeğinide içine attım. 1 su bardağı suyu da ekledikten sonra çok kısık ateşte kendi sularını da salacak şekilde yavaş yavaş pişmeye bıraktım. Pişmeye başlayan ayvaları ara sıra kontrol etmekte fayda var zira suyu az gelirse ekleme yapmak gerekebiliyor. Yarı pişmiş ayvaların üstüne iki su bardağı pekmezi ekledim ve yumuşayana kadar pişirdim. Yaklaşık 30 dakika kısık ateşde pişen marmelat, soğumak için kapağı açık bir halde bir kaç saat bekledi. Hemen tadına baktım , dürüst olmak gerekirse şeker kullanmadığım için ekşimsi olsada üstüne sürdüğüm etimekten bir ısırık almadan edemedim.
2 Kasım 2011 Çarşamba
Felafel
Kendisini Ortadoğu’nun tümüne mal olmuş bir arasıcak mertebesinde yer alan(bana göre ana yemek) ana malzemesi nohut olan muhteşem bir lezzet olarak tanımlayabilriz (bkz.Meydan Laurosse). Pide veya ince lavaş ile birlikte yenen bu nohut köftesi için farklı tarifler bulabilirsiniz ama ben nohutun tadını perdeleyecek yumurta, bakla gibi malzemeleri kullanmaktan hoşlanmadığım için aşağıdaki tarifi kullanıyorum.
Malzemeler:
1 ½ su bardağı nohut
4 çorba kaşığı un
½ soğan
3 diş sarımsak
1 çay kaşığı tuz
1 tatlı kaşığı toz kişniş
Kızartmak için bolca sıvı yağ
Yapılışı:
Birgece önceden ıslattığım nohutları düdklü tencerede iyice yumuşamaları için 30 dakika kadar pişirdim. Nohutları süzüp soğumaları için karıştırma kabını aldım bu sırada da iyice ezdiğim sarımsakları yarım soğan rendesinin içine karıştırdım. Ilıyan nohutları robotta püre haline getirene kadar çektim. Nohut püremin içine un,sarımsak,soğan tuz ve kişnişi ekledikten sonra köfteyapar gibi tüm malzemeyi özdeşleştirmek için 55 dakika boyunca yoğurdum.Ben kızartma sevmediğim için avuç içi büyüklüğünde yuvarlaklar halinde teflon tavada bir kaşık zeytin yağ ile kızarttım. Ama zevke göre yuvarlak köfteler yapılarak bol yağda altın rengine gelene kadar kızartmak da mümkün tamamen zevkinize kalmış bir durum. Kızartma işlemi bittikten sonra yanında sevdiğiniz bir salata ve sevdiğiniz bir ekmek türü ile leziz ve hafif bir akşam yemeği haline dönüşe biliyor.
Köy Peynirli Nar Salatası
Kış ve sıkıcı kış meyve ve sebzelerinden kaçış yok ise onlarla ne kadar eğlenebilirsek kardır ,elimizden geleni ardımıza koymıyalım arkadaşlar nidaları ile (tabi bunların hepsi kendimi motive etmek için çırpınışlarım) bir nar salatası daha yapmaya giriştim. Et yemeklerinin yanında veya daha ince verdiğim felafel'e iyi eşlik edeceğini düşündüğüm bir salata ortaya çıktı.
Malzemeler:
1 büyük boy nar
2 kibrit kutusu kadar köy peyniri
4 adet ayıklanmış ceviz
3 dal dere otu
3 dal maydanoz
¼ kırmızı soğan
1 tatlı kaşığı kapari turşusu
½ çay kaşığı tuz
1 tatlı kaşığı limon suyu
1 çorba kaşığı zeytinyağ
Yapılışı:
Narı bir kapta ayıkladım sonra 2 kibrit kutusu büyüklüğündeki köy peynirini küçük küpler halinde doğradım içine cevizleri elimde iri parçalar olacak şekilde kırdım, doğranmış maydanoz,dere otunu ve küp küp kestiğim kırmızı soğanı da salata kasesindeki yerine aldıktan sonra bir tatlı kaşığı kapari turşusunu, tatlandırmak için tuz, limon suyu ve zeytinyağını da ekledikten sonra tüm malzemelerin aromalarını birbirlerine karışması için bir dakika salatayı karıştırdım, 10 dakika kadarda salata kasesinde beklettikten sonra servis yaptım.
Isırmalık Kurabiyeler
Doğum günleri benim için pek önemli pek kıymetlidir genelde de eş, dost ve arkadaşların doğum günlerine pek özenirim ama nasıl oldu ise olmuş yakın bir arkadaşımın doğum gününü atlamışım. Utancımdan yüzüm kıpkırmızı telefonda fırçamı bir güzel yedikten sonra kendimi affettirmenin bir yolunu bulmam gerektiğine karar verdim . Düşünüp duruyorum ne yapsam ne yapsam diye kurabiyeler aklımda yanıp sönmeye başladılar. Attım kendimi markete. Daha önceki market turlarında gözüme ilişen aromalardan ve süsleme malzemeleri sepetimi doldurup tuttum evin yolunu.
Malzemeler:
1 paket tereyağ
1 su bardağı pekmez
½ su bardağı şeker
1 yumurta sarısı
Aldığınca un
1 tatlı kaşığı zencefil
1 çorba kaşığı yulaf
Acı badem aroması
Yapılışı:
Oda sıcaklığında bir paket tereyağı bir kap içine aldıktan sonra içine bir su bardağı pekmez ve yarım su bardağı şeker ile çıprmaya başladım. Malzeme biraz özdeşleşince içine bir yumurtanın sarısını ekleyerek çırpmaya devam ettim. Kremaya yakın bir kıvam aldığında içine azar azar elenmiş unu eledim. Aynı anda bir çay kaşığı kabartma tozunuda ekledim. Bu tarifte şu kadar un kullanın diyemeyeceğim zira bildiğimiz “aldığı kadar un” durumu geçerli. Hamur elinize yapışmayacak kıvama gelene kadar un ekleyin ve iyice yoğurun. Daha sonra hamurun üzerine bir tutam un serpip üstüne de örterek bir saat buzdolabında bekletin. Bekleyen hamuru dolaptan çıkarttıktan sonra üç eşit parçaya böldüm. Bir parçanın içine bir tatlı kaşığı zencefil ekleyerek tekrar yoğurdum. İkinci parçanın içine bir çorba kaşığı yulaf ekleyip tekrar yoğurdum ve son olarak üçüncü parçanın içine de acı badem aroması ekleyerek yoğurdum. Biraz uzun ve meşakkatli ama sonuç enfes oluyor. Herbir parçayı açarak şekillendirdim herbirini tepsiye dizerken de altlarına ahşap çubuklarını da takmayı ihmal etmedim. 180 derece fırında 20-25 dakika piştikten sonra süslemelerini yaptım.
Sonrasında resimde gördüğünüz manzara ortaya çıktı.
Narlı Lahana Salatası
Pazardan aldım bir tane eve geldim kaç tane.. Kış mevsimini ve bu mevsimle alakalı alt başlıklardan çok hoşlandığımı söyleyemeyeceğim ama Nar rengi ve neşeli iç yapısı ile beni biraz daha kışa sempati duymama neden oluyor. Kışın renksiz ve griliğini bir nebze perdeliyor benim için. Nar tezgahlarda boy göstermeye başlaması geçen sene bir kere yaptığım ve tekrar deneme şansı bulamadığım nar salataları serisi için iyi bir fırsat diyip kolları sıvadım.
Malzemeler:
5 yaprak beyaz lahana
1 orta boy nar
¼ limon suyu
½ çay kaşığı tuz
1 çorba kaşığı zeytinyağ
Yapılışı:
Lahana yapraklarını genişce bir salata kasesinin içine elinizle minik parçalara ayırın üstüne yarım çay kaşığı kadar tuz ile ovun ( kendinizi kaybedip fazla ovarsanız lastik kıvamında lahanalarla baş başa kalırsınız buraya dikkat) ayrı bir kaba orta boy narımızı ayıkladıktan sonra limon suyu ve zeytinyağıda ekleyip tüm malzemeleri bir araya getirerek bir dakika boyunca salatayı alttan üste karıştırdım, sonrası resimdeki gibi oldu.
1 Kasım 2011 Salı
8 büzüş elma..
Buzdolabında beklediler olmadı mutfak masasının üstünde en şık porselen tabağın içinde arzı endam ettiler ama olmadı, olmadı. Onları kimse yemek istemedi. Bu zavallı elmalar da üzüntüden ve sıkıntıdan yüzlerini buruşturmaya başladılar. Bir yandan onları bilinen en harika elmalı turta haline dönüştürme arzusundayım, bir yandan da “ bu aralar çok şekerli yiyorum spor boşa gidiyor” vicdan sesimle baş etmeye çalışırken şekeri ve yağı azaltılmış light elmalı turta yapmaya karar verdim.
Malzemeler:
8 küçük elma
2 çorba kaşığı tarçın
2 çorba kaşığı pekmez
2 yumurta
2 çorba kaşığı yulaf
4 çorba kaşığı elenmiş un
½ kahve fincanı şeker
1 paket vailya
1 paket kabartma tozu
Yapılışı:
Elmaları yıkadıktan sonra bir güzel ay şeklinde doğradım ve sonrasında bir teflon tavada iki çorba kaşığı tarçın ve iki çorba kaşığı pekmez ile pişirdim. Bir yandan iki yumurta yarım kahve fincanı sekeri ayrı bir kapta çırptım içine iki çorba kaşığı yulaf ve elenmiş dört kaşık un ile bu işleme devam ettim. En son bir paket vanilya ve kabartma tozunu da ekledikten sonra yuvarlak fırın kabıma (kelepçeli kek kalıbı da olur) yağlı kağıt döşedim (kenarlarından taşırın) elmaları dizdim sonra hazırladığım kek harcımla üsütünü örtecek şekilde elmaların üzerine döktüm. 180 derece fırında önce üstü kızarana kadar 20 dakika pişirdim sonra elmaların karamelize olması için kalıbımı fırının en alt kısmına alıp bir 15 ila 20 dakika arasında tekrar pişmeye bıraktım. Sonrasında yarım saat soğumasını bekledikten sonra kek tabağına ters çevirerek yağlı kağıdıda üstünden aldım.
Bu hatrı sayılır hafif elmalı turtanın yedikten sonra vicdan azabıda hafif oldu.
Limoncella di Capri
Sevgili okuyucu, İtalya ile ilgili sevdiğim şeylerin listesini yapsam sonu gelmez. Bunların en başında galiba limoncella geliyor. İtalya’da bulabileceğiniz en leziz limoncella Capri bölgesinde yapılır. O kadar ünlü bir likör ki bu, İtalyanlar kendi limon üretimleri yetişmediği için limon ithal ediyorlar. Bodrum’da tanıştığım Franco ile yaptığımız ilk sohbetlerden birinde bile limoncella vardı.
Genelde yemeklerden sonra kahvenin yanında içilen limonlu bi likör. Benim gibi ekşi tatları seviyorsanız bu likörüde seveceksiniz.
Pancake
Geçen sabah bir arkadaşım işlerini bitirmiş bana telefon açıp “eh sanada yakınım simitleri aldım geliyorum” deyiverince kahvaltı sofrası telaşı sarıdı beni. En sevdiğim öğün hiç bitmesin istediğim keyif ; kahvaltı. Hele Pazar sabahları akşamlar olmasın diye günün o saatleri dursun istiyorum. Her kahvaltı sofrası benim için ayrı bir şenlik havası bir fener alayı çoşkusu.
Malzemeler:
1 yumurta
3 çorba kaşığı un
3 tatlı kaşığı irmik
1 çorba kaşığı zeytinyağ
½ çay kaşığı kabartma tozu
1 tatlı kaşığı kuş üzümü
Yapılışı:
Bir yumurta , üç çorba kaşığı un,üç tatlı kaşığı irmik , bir çorba kaşığı zeytinyağ, yarım çay kaşığı kabartma tozu hepsi aynı anda bir kapta bir çırpıda çırpıldılar ve teflon tavada minik yuvarlaklar olmaları için bir kepçe kadar dökülerek pişmeye başladılar.Bazılarının üstünede süs olsun diye biraz kuş üzümü serpiştirdim.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)